Klinik pilates, genel sağlık ve esenliğin yanı sıra birçok yaralanma ve ağrı durumunda özel ihtiyaçlarınızı karşılayan güvenli ve etkili bir egzersiz sistemidir. Klinik pilates fizyoterapistler tarafından kronik ağrıdan hipermobilite ve kronik yorgunluk sendromuna kadar çok çeşitli yaralanma ve rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılır. Klinik pilates hareket kabiliyetinizi, dengenizi, duruşunuzu ve genel işlevinizi geliştirir ve her yaşa uygun, güvenli, etkili ve oldukça spesifik egzersizler sistemi sunar. Gücünüzdeki, vücut kontrolünüzdeki ve iyileşmenizdeki gelişmeleri görmenizi sağlayacak, ilerleyebileceğiniz egzersiz aşamaları içermektedir.
Pilates metodu, 20. Yüzyılın başlarında Joseph Pilates tarafından geliştirilmiştir. Pilates, hareketin ana merkezinin yani gövde-kalça bölgesi stabilitesinin sağlanmasının önemini vurgulayan, zihin ve beden bütünlüğünü koruyarak kasları güçlendirmek, esnekliği artırmak ve genel olarak daha sağlıklı olabilmek amacıyla kullanılan bir egzersiz tekniğidir.
Klinik pilates ise fizyoterapist Craig Phillips tarafından pilates egzersizlerinin sağlıklı bireylerde veya hastalarda kullanılabilmesi için modifiye edilmesiyle oluşturulmuştur. Klasik pilates egzersizleri, klinik popülasyona uygulanabilir hale getirilmek için bölünerek modifiye edilmiştir. Klinik Pilates, hareket kontrolüne odaklanan işlevsel, hedefli, kişiselleştirilmiş rehabilitasyon yöntemi olarak kullanılmaktadır. Segmental spinal stabilite ve lumbopelvik stabilite teorilerine dayanmaktadır.
Aslında stabilizasyon dış etkenlere karşı ayakta sağlam durabilmek demektir. Fakat artık biliyoruz ki stabilizasyon sadece ayakta değerlendirilmemelidir. Örneğin kişi kolunu kaldırırken göğüs kafesinden bağımsız omuz hareketlerini gerçekleştirebilmelidir. Yani vücut bölümlerini birbirinden bağımsız kullanabilmelidir. Bunun için de vücudumuzdaki stabilizasyon sağlayan kasları doğru şekilde aktifleştirmeyi ve kullanmayı bilmelidir. Aslında klinik pilates içten dışa doğru yeniden kondisyon kazandırma yöntemidir. Böylece klinik pilates, boyun ve sırt ağrısı, kronik ağrı gibi kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarını tedavi etmenin yanı sıra yeniden yaralanma ihtimalini azaltmanın etkili bir yoludur.
Ağrı vücudumuzun bizimle iletişim kurma yönetimidir ve herkesin ağrıya verdiği duyusal tepki farklıdır. Aynı patolojiye sahip iki bireyin ağrıya tepkisi farklı olabilir. Bazı bireyler ağrıya rağmen günlük hayatına olduğu gibi devam ederken bazı bireylerin ise yaşam kalitesi oldukça azalır. Aynı patoloji oluşmasına rağmen farklı fiziksel yapı ve farklı psikolojik komponent bireylerin farklı tepki vermesine neden olur. Klinik pilates uygularken de kişinin ağrısına, patolojik durumuna ve ulaşmak istediği fonksiyonel kapasitesiye odaklanılmalıdır. Yapılan egzersiz programı kişinin ihtiyaç ve amaçlarına yönelik olmalıdır. Klinik pilates seansları belli prensipler çerçevesinde ve bu üç temel noktaya dayanarak programlanmalıdır.
Klinik pilateste temel hedef kişinin anormal hareket paternini düzeltmektir. Kişi ağrı hissettiği zaman vücudunu bu ağrıyı en az hissettiği pozisyonda tutar ve zaman içinde anormal hareket paterni vücuda yerleşir. Uzun süre yanlış pozisyonda kalındığında vücutta o pozisyona bir adaptasyon gelişir ve farkında olmadan duruşumuz değişir. Bu hareket paternleri düzeltilmediğinde semptomların tekrarlama riski ortadan kaldırılmıyor ve hastalar senede bir iki defa kliniğe başvurmak zorunda kalıyorlar. Özellikle kronik bel ağrısı olan bireylerde transversus abdominis ve multifidus (gövde stabilizatör kasları) kasları genellikle inhibe olmaktadır ve pilates yoluyla bu kasların aktivasyonu, kronik bel ağrısının iyileştirilmesi ile ilişkilendirilmiştir. Klinik pilates programında bireyin değerlendirilmesinden sonra verilen egzersizler ile hangi kaslar inhibe edilmeli hangisi aktifleştirilmeli uzman fizyoterapist tarafından belirlenir. Ve bireyin genel sağlık haline ulaşması için düzenli bir şekilde belirlenen program ile hedefler doğrultusunda ilerlenmelidir.